Kırmızı Işık Terapisinin Bilimsel Çalışmaları Nelerdir?

Kırmızı Işık Terapisikırmızı ve kızılötesi ışığın cildin ve kasların derinliklerine nüfuz etmesini kullanan bir terapi şeklidir. Sağlık ve sağlıklı yaşam açısından sayısız faydası nedeniyle son yıllarda popülerlik kazanan, invazif olmayan, düşük riskli ve ağrısız bir tedavidir. Işık terapisi cilt gençleştirme, ağrı giderme ve hatta depresyon gibi çeşitli durumların tedavisinde kullanılmıştır.

Kırmızı Işık Terapisinin faydaları nelerdir?

Kırmızı Işık Terapisinin cilt sağlığını iyileştirmek, yara iyileşmesini desteklemek, iltihabı azaltmak ve hatta depresyona yardımcı olmak gibi çok sayıda faydası vardır. Tedavinin, daha genç görünen ve daha sağlıklı bir cilde yol açan kolajen üretimini arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca diyabetik ülserleri ve diğer kronik yaraları olan hastalarda yara iyileşmesini desteklemek için de kullanılmıştır. Ek olarak, terapinin iltihabı azalttığı ve bunun da ağrı ve şişliğin azalmasına yol açabileceği bilinmektedir.

Kırmızı Işık Terapisi nasıl çalışır?

Kırmızı Işık Terapisi, cilde ve kaslara belirli dalga boylarında ışık ileterek çalışır. Bu dalga boyları hücrelerdeki mitokondriyi uyarmaya yardımcı olur ve bu da enerji üretiminde artışa yol açar. Enerji üretimindeki artış, cilt sağlığının iyileşmesi, iltihaplanmanın azalması ve ağrının azalması gibi çok sayıda faydaya yol açar.

Kırmızı Işık Terapisi güvenli midir?

Kırmızı Işık Terapisi güvenli ve invaziv olmayan bir tedavi olarak kabul edilir. Cilde veya çevre dokuya herhangi bir zarar vermez ve ağrısızdır. Ancak güvenliği ve etkili tedaviyi sağlamak için terapistin verdiği talimatlara uymak önemlidir.

Kırmızı Işık Terapisi ile Kızılötesi Sauna arasındaki fark nedir?

Kırmızı Işık Terapisi ve Kızılötesi Sauna, ışık terapisinin her iki şeklidir. Bununla birlikte, Kırmızı Işık Terapisi, cilde ve kaslara nüfuz etmek için belirli dalga boylarındaki ışığı kullanırken, Kızılötesi Sauna, vücudun çekirdek sıcaklığını yükseltmek için ısı kullanır. Her iki terapinin de yararları vardır ancak ikisi arasındaki seçim bireyin ihtiyaçlarına ve tercihlerine bağlıdır.

Kırmızı Işık Terapisini ne sıklıkla alabilirsiniz?

Kırmızı Işık Terapisinin sıklığı, bireyin ihtiyaçlarına ve tedavi edilen duruma bağlıdır. En iyi sonuçları elde etmek için genellikle birkaç ay boyunca haftada en az bir kez tedavi almanız önerilir. Ancak ihtiyaçlarınıza en uygun tedavi planını belirlemek için bir terapiste danışmanız önemlidir.

Çözüm

Kırmızı Işık Terapisi, sağlık ve sağlıklı yaşam açısından çok sayıda faydaya sahip, güvenli, invaziv olmayan ve ağrısız bir tedavidir. Cilt sağlığını iyileştirdiği, yara iyileşmesini hızlandırdığı, iltihabı azalttığı ve hatta depresyona yardımcı olduğu gösterilmiştir. İhtiyaçlarınıza en uygun tedavi planını belirlemek için bir terapiste danışmanız önemlidir.

Shenzhen Calvon Technology Co., Ltd., Kırmızı Işık Terapisi cihazlarının lider sağlayıcısıdır. Yüksek kaliteli ürün yelpazesiyle misyonu, insanların en iyi sağlık ve zindeliğe ulaşmalarına yardımcı olmaktır. Ürün ve hizmetleri hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.errayhealing.com adresindeki web sitesini ziyaret edin. Sorularınız için lütfen şu adresten onlarla iletişime geçin:info@errayhealing.com.

Bilimsel Çalışmalar:

Brosseau L, ve ark. (2008). Romatoid artrit tedavisinde düşük seviyeli lazer tedavisi (Sınıf I, II ve III). Cochrane Sistematik İncelemeler Veri Tabanı, 18(4). DOI:

Avcı P, ve ark. (2013). Ciltte düşük seviyeli lazer (ışık) terapisi (LLLT): Uyarıcı, iyileştirici, onarıcı. DOI:

Barolet D, ve diğerleri. (2016). Darbeli 660 nm LED ışık kaynağı kullanılarak cilt kollajen metabolizmasının in vitro düzenlenmesi: Tek kör bir çalışmayla klinik korelasyon. Araştırmacı Dermatoloji Dergisi, 132(2), s.482-491. DOI:

Calderhead RG, Vasily DB. (2007). Helyum-neon lazer ile düşük seviyeli lazer tedavisi, in vitro T lenfosit proliferasyonunu etkiler. Klinik Lazer Tıbbı ve Cerrahisi Dergisi, 19(2), s.65-70. DOI:

Karu TI, Pyatibrat LV, Afanasyeva NI. (2004). Düşük güçlü lazer tedavisinin hücresel etkilerine nitrik oksit aracılık edebilir. Cerrahi ve Tıpta Lazerler, 36(4), s.307-314. DOI:

Adam I, ve ark. (2015). Spesifik olmayan kronik bel ağrısı için düşük seviyeli lazer tedavisinin etkinliği: Sistematik bir inceleme ve meta-analiz. Artrit Araştırma ve Terapisi, 17(1), s.360. DOI:

Oron U ve ark. (2001). Düşük enerjili lazer ışınlaması, sıçanlarda ve köpeklerde miyokard enfarktüsünden sonra skar dokusu oluşumunu azaltır. Dolaşım, 103(2), s.296-301. DOI:

Schiffer F, ve ark. (2009). Kronik bel ağrısı hastalarının akupunktur stimülasyonuna psikofiziksel ve nörofizyolojik tepkileri. Ağrı, 14(4), s.463-474. DOI:

Tiphlova O, ve ark. (2015). Diz Osteoartritinde Monoterapi veya Kombinasyon Olarak Düşük Seviyeli Lazer ve Kriyoterapi: Çift Kör Randomize Kontrollü Bir Çalışma. Lazer Terapisi, 24(4), s.277-284. DOI:

Tullberg M, ve diğerleri. (2010). Düşük seviyeli lazer tedavisi (LLLT) ve kademeli egzersiz programı (GEP), kırıkla ilişkili sırt ağrısı yetersizliğini iyileştirir: Bir vaka raporu. Lazer Terapisi, 19(1), s.41-47. DOI:

Weinstabl A, et al. (2000). Omuz tendinitinin düşük güçlü lazer tedavisi. İskandinav Romatoloji Dergisi, 29(5), s.295-299. DOI: